Defne
New member
Oturduğum Adres Depreme Dayanıklı Mı? Bir Kadın ve Bir Erkek Perspektifiyle
Merhaba forumdaşlar!
Bugün sizlere, hepimizin derin derin düşündüğü ama kimseye söyleyemediği bir soruyu gündeme getiriyorum: Oturduğum adres depreme dayanıklı mı? Evet, evet! Hepimizin aklından geçmiştir ama bir türlü "Oturduğum ev acaba depremde yıkılır mı?" sorusunu yüksek sesle dile getiremeyiz. Ama burada samimiyet kazanır! Hem de biraz gülümseyerek! Hadi, başlıyoruz. Çünkü biz burada hayatı biraz daha eğlenceli hale getirmeye çalışıyoruz.
Erkekler ve Çözüm Odaklılık: 'Toptan Çözüme Gidiyoruz!'
Şimdi, konu deprem olunca erkekler genelde çözüm odaklı yaklaşmayı tercih eder. “Evin duvarları ince mi kalın mı? Yalnızca bir duvar mı sallanır yoksa her şey yerle bir mi olur?” diye soran yok. Direkt olarak çözüme gitmek lazım!
Mesela, bir erkek "Depremden sonra ne olacak?" diye sorarsa, cevap hep aynı olur: “Merak etme, temelden güçlendirme yaparım. Zemin etüdü aldırırım. Bir tane deprem izolatörü taktırırım. Hatta gerekirse evi 10 kat yükseltirim!”
Evet, evet! Erkeklerin çözüm önerileri genelde duvara mı çarpar, yoksa yerle bir mi eder, kim bilir? Ama temeli sağlam olsun da, kimse de “Ya bu ev yıkılır mı acaba?” diye düşünmesin!
Erkeklerin bu çözümcü yaklaşımının ardında genellikle şu felsefe vardır: Deprem varsa, evi güçlendirelim, her şey yoluna girer. Ama bununla birlikte bir kadının bu öneriye vereceği tepki şudur: "Haa, evde ne var ne yok, şu an biraz öngörü yapıp güvenli bir yere gidelim diyecek misin yoksa? Temeli güçlendirmek yerine, çocukları almak mı lazım, onu düşünmen gerekebilir." Erkeklerin “Toptan çözüm” yaklaşımını, genelde biraz daha bireysel ve daha rahat bir şekilde öngörüde bulunmaya çalışırken görmek, eğlenceli hale gelir.
Kadınlar ve Empati: 'Geriye Kalan, Bir Aileyi Kurtarmak Mı?'
Kadınlar deprem hakkında konuştuğunda, işin içine sadece sağlam yapı değil, aynı zamanda insanları koruma, ruhsal dayanıklılık ve birbirine duyulan güven de girer. Bu yüzden bir kadının depremle ilgili en temel sorusu, temelden çok “Aileyi, kediyi, komşuyu, hatta sokakta sevimli gördüğüm o kuşu” güvenli bir şekilde nasıl alırım, olabilir.
Bir kadının, "Evde deprem öncesi ne yapılmalı?" sorusuna verdiği yanıt, genellikle çok kapsamlıdır. “Bunları unutma: Aile bireyleriyle konuş, güvenli alanları belirle, su ve yiyecek depola, hatta şekerleme yapmayı unutma, herkesin ruh halini koru!”
Erkekler, kadının her zaman hazır olmasını beklerken kadının aklında: "Neyse, en azından evin sağlamlığı konusunda iyiyim. Herkes evdeki kuşları rahatlıkla korur." Aile dostu yaklaşım ile evdeki temeli yerle bir etmeye gitmeye hazır değildir.
Kadınlar için deprem, esas olarak ailesini ve sevdiği her canlıyı koruma görevine dönüşür. O yüzden, eğer bir kadın "Ev sağlam mı?" sorusunu sorarsa, cevabı sadece yapıyı değil, aynı zamanda “Ama bir an önce kuşumun yuvayı terk etmemesi gerekebilir mi?” gibi daha ilişki odaklı düşüncelerle yapılır.
Sosyal Medyanın Deprem Farkındalığı: O Hızla Akıp Giden Paylaşımlar!
Ve tabii ki sosyal medya! Sosyal medyada her zaman biraz kaygılı, biraz dramatik, biraz eğlenceli de olsa paylaşımlar dönüp durur. "İstanbul'da bir deprem olacak" başlıklı başlıklar, bir meme haline dönüşmüş olur. Hatta, bazen deprem olacağına dair bir haber paylaşıldığında herkesin yorumları eşliğinde, bazı eğlenceli çözümler önerilir. “Evin temelini güçlendir, tuvalet kağıdını stokla!” gibi.
Ama burada asıl keyifli şey, herkesin kendi endişelerini paylaşıp çözüm ararken, forumdaşların araya girip, eğlenceli bir bakış açısıyla önerilerde bulunmasıdır. Bu yazı da bunun için burada! Hep birlikte biraz gülelim ve belki bir şeyler de öğrenelim, kim bilir?
Büyük Deprem Öncesi Sürpriz: Bu Hızla Akıp Giden Deprem Korkusuna Nasıl Yaklaşacağız?
Deprem hakkında en keyifli taraf, herkesin kendince bir hazırlık yapmaya çalışmasıdır. Bazen olay o kadar ciddileşir ki, herkes kendini ciddi bir şekilde hazırlığa alır, bazen ise hep birlikte "Deprem korkusu olsa da eğlenceliyiz" noktasına geliriz.
Hangi tür yaklaşımı benimseyenler varsa, birbirimizin korkularına odaklanmak yerine, biraz eğlenceli çözüm yollarına bakmak her zaman hoş olur! “Şimdi tam şu noktada, doğru anı yakaladık. Güvenli bir eve mi gitsek? Yoksa son bir macera yapıp, herkesle sağa sola koşturan insanların arasına mı karışsak?”
Hadi biraz rahatlayalım! Deprem, temelde büyük bir felaket olsa da biz de başımıza gelmesini istemeyiz ama en azından biraz gülümsemek, her zaman iyidir.
Sonuçta her birimizin yapabileceği çözüm yolları var, ama bazen, biraz neşeyle yaklaşmak her şeyin ilacıdır. Hadi bakalım, sizler ne düşünüyorsunuz? Eviniz depreme dayanıklı mı? Neler yapıyorsunuz, neler öneriyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum!
Şimdi biraz eğlenceli bir sohbet yapalım!
Merhaba forumdaşlar!
Bugün sizlere, hepimizin derin derin düşündüğü ama kimseye söyleyemediği bir soruyu gündeme getiriyorum: Oturduğum adres depreme dayanıklı mı? Evet, evet! Hepimizin aklından geçmiştir ama bir türlü "Oturduğum ev acaba depremde yıkılır mı?" sorusunu yüksek sesle dile getiremeyiz. Ama burada samimiyet kazanır! Hem de biraz gülümseyerek! Hadi, başlıyoruz. Çünkü biz burada hayatı biraz daha eğlenceli hale getirmeye çalışıyoruz.

Erkekler ve Çözüm Odaklılık: 'Toptan Çözüme Gidiyoruz!'
Şimdi, konu deprem olunca erkekler genelde çözüm odaklı yaklaşmayı tercih eder. “Evin duvarları ince mi kalın mı? Yalnızca bir duvar mı sallanır yoksa her şey yerle bir mi olur?” diye soran yok. Direkt olarak çözüme gitmek lazım!
Mesela, bir erkek "Depremden sonra ne olacak?" diye sorarsa, cevap hep aynı olur: “Merak etme, temelden güçlendirme yaparım. Zemin etüdü aldırırım. Bir tane deprem izolatörü taktırırım. Hatta gerekirse evi 10 kat yükseltirim!”
Evet, evet! Erkeklerin çözüm önerileri genelde duvara mı çarpar, yoksa yerle bir mi eder, kim bilir? Ama temeli sağlam olsun da, kimse de “Ya bu ev yıkılır mı acaba?” diye düşünmesin!
Erkeklerin bu çözümcü yaklaşımının ardında genellikle şu felsefe vardır: Deprem varsa, evi güçlendirelim, her şey yoluna girer. Ama bununla birlikte bir kadının bu öneriye vereceği tepki şudur: "Haa, evde ne var ne yok, şu an biraz öngörü yapıp güvenli bir yere gidelim diyecek misin yoksa? Temeli güçlendirmek yerine, çocukları almak mı lazım, onu düşünmen gerekebilir." Erkeklerin “Toptan çözüm” yaklaşımını, genelde biraz daha bireysel ve daha rahat bir şekilde öngörüde bulunmaya çalışırken görmek, eğlenceli hale gelir.
Kadınlar ve Empati: 'Geriye Kalan, Bir Aileyi Kurtarmak Mı?'
Kadınlar deprem hakkında konuştuğunda, işin içine sadece sağlam yapı değil, aynı zamanda insanları koruma, ruhsal dayanıklılık ve birbirine duyulan güven de girer. Bu yüzden bir kadının depremle ilgili en temel sorusu, temelden çok “Aileyi, kediyi, komşuyu, hatta sokakta sevimli gördüğüm o kuşu” güvenli bir şekilde nasıl alırım, olabilir.
Bir kadının, "Evde deprem öncesi ne yapılmalı?" sorusuna verdiği yanıt, genellikle çok kapsamlıdır. “Bunları unutma: Aile bireyleriyle konuş, güvenli alanları belirle, su ve yiyecek depola, hatta şekerleme yapmayı unutma, herkesin ruh halini koru!”
Erkekler, kadının her zaman hazır olmasını beklerken kadının aklında: "Neyse, en azından evin sağlamlığı konusunda iyiyim. Herkes evdeki kuşları rahatlıkla korur." Aile dostu yaklaşım ile evdeki temeli yerle bir etmeye gitmeye hazır değildir.
Kadınlar için deprem, esas olarak ailesini ve sevdiği her canlıyı koruma görevine dönüşür. O yüzden, eğer bir kadın "Ev sağlam mı?" sorusunu sorarsa, cevabı sadece yapıyı değil, aynı zamanda “Ama bir an önce kuşumun yuvayı terk etmemesi gerekebilir mi?” gibi daha ilişki odaklı düşüncelerle yapılır.
Sosyal Medyanın Deprem Farkındalığı: O Hızla Akıp Giden Paylaşımlar!
Ve tabii ki sosyal medya! Sosyal medyada her zaman biraz kaygılı, biraz dramatik, biraz eğlenceli de olsa paylaşımlar dönüp durur. "İstanbul'da bir deprem olacak" başlıklı başlıklar, bir meme haline dönüşmüş olur. Hatta, bazen deprem olacağına dair bir haber paylaşıldığında herkesin yorumları eşliğinde, bazı eğlenceli çözümler önerilir. “Evin temelini güçlendir, tuvalet kağıdını stokla!” gibi.
Ama burada asıl keyifli şey, herkesin kendi endişelerini paylaşıp çözüm ararken, forumdaşların araya girip, eğlenceli bir bakış açısıyla önerilerde bulunmasıdır. Bu yazı da bunun için burada! Hep birlikte biraz gülelim ve belki bir şeyler de öğrenelim, kim bilir?
Büyük Deprem Öncesi Sürpriz: Bu Hızla Akıp Giden Deprem Korkusuna Nasıl Yaklaşacağız?
Deprem hakkında en keyifli taraf, herkesin kendince bir hazırlık yapmaya çalışmasıdır. Bazen olay o kadar ciddileşir ki, herkes kendini ciddi bir şekilde hazırlığa alır, bazen ise hep birlikte "Deprem korkusu olsa da eğlenceliyiz" noktasına geliriz.
Hangi tür yaklaşımı benimseyenler varsa, birbirimizin korkularına odaklanmak yerine, biraz eğlenceli çözüm yollarına bakmak her zaman hoş olur! “Şimdi tam şu noktada, doğru anı yakaladık. Güvenli bir eve mi gitsek? Yoksa son bir macera yapıp, herkesle sağa sola koşturan insanların arasına mı karışsak?”
Hadi biraz rahatlayalım! Deprem, temelde büyük bir felaket olsa da biz de başımıza gelmesini istemeyiz ama en azından biraz gülümsemek, her zaman iyidir.
Sonuçta her birimizin yapabileceği çözüm yolları var, ama bazen, biraz neşeyle yaklaşmak her şeyin ilacıdır. Hadi bakalım, sizler ne düşünüyorsunuz? Eviniz depreme dayanıklı mı? Neler yapıyorsunuz, neler öneriyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum!
Şimdi biraz eğlenceli bir sohbet yapalım!